Sena Zengin | Kadıköy Diyetisyen – Beslenme Uzmanı

Adını yumurta sarısı anlamına gelen yunanca lekithos kelimesinden alır. İlk kez 1850 yılında Fransız bilim adamı Gobley tarafından yumurtadan izole edilmiştir. Hem bitkisel hem de hayvansal gıdalardan elde edilebilir. Ek bir madde olmayıp yağ asitleri, fosforik asit, kolin ve gliserinden oluşmaktadır. Diğer bir adı fosfatidil olan lesitin aslen bir fosfolipittir. Fosfolipitler hücrenin yapı taşlarını oluştururlar ve hücreyi hasar oluşumuna karşı korurlar. Makalenin devamında bu az duyulan ama vücuttaki işleyiş için önem arz eden maddeyi sizlere detaylı bir şekilde anlatacağım. “Lesitin nedir, lesitin faydaları, lesitin zararları nelerdir, lesitin ne işe yarar, lesitin nerelerde bulunur, lesitin nasıl elde edilir ve lesitin eksikliği belirtileri nelerdir” gibi soruların cevapları için  yazıyı okumaya devam edebilirsiniz.

Hem sulu hem de yağlı maddeyi çektiği için “amfibik” denilen özelliğe sahiptir. Yağ ve su birbirine karışamadığından bu iki maddeyi içeren gıdalarda yağın ve suyun birbirine düzgünce karışabilmesi için gıda endüstrisinde kullanılır. Bunu sağlayan maddelere “emülgatör” denir ve lesitin bir emülgatör olarak gıda katkı maddesi olarak karşımıza çıkar. Bununla beraber sağlık üzerindeki etkilerinden dolayı besin takviyesi olarak da piyasada yer alır.

LESİTİN HANGİ GIDALARDA BULUNUR ?

Tüm canlı organizmalarda bulunduğu için genellikle besinlerle kolayca alınır. Peki hangi gıdalarda daha fazla bulunur: En çok yumurta sarısı, soya fasulyesi, karaciğer, yer fıstığı, buğday, ayçiçeği ve yulaf ezmesinde. Aynı zamanda yukarıda bahsettiğimiz emülgatör özelliğinden dolayı ticari olarak paketlenmiş gıdalarda, sakız, çikolata, dondurma, erişte ve benzeri gıda ürünlerini işlemek için yaygın olarak kullanılır. Bu tür ürünlerdeki gıda katkı maddesi olarak kullanılan lesitin iyi bir diyet kaynağı olmak için yetersizdir.

LESİTİNİN FAYDALARI NELERDİR?

Gelelim “lesitinin faydaları nelerdir” konusuna. Yapılan pek çok çalışmada bu sorunun  cevabı aranmış ve sonuçlara bakıldığında karaciğer fonksiyonlarını iyileştirdiği, kolesterolü düşürdüğü, hafızayı güçlendirdiği tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra alerjik etkisinin olmaması sebebiyle ilaç sektöründe ilaçların etrafındaki koruyucu tabakanın oluşturulmasında kullanılmıştır. Lesitine emülgatör olarak çikolatanın içeriğinde de  rastlayabiliriz. Buradaki görevi ise çikolata ve çikolata yağının birbirinden ayrılmamasını sağlamaktır.

Aynı zamanda gluten sindiriminde güçlük yaşayan çölyak hastaları için üretilen glutensiz gıdalarda besinin çiğnenebilirliğini ve işlevselliğini artırması için kullanılır. Bazı gıdalara raf ömrünü uzatmak için de eklenir. Sinir sisteminin ve beynin oluşumunda rol alır, düzenli kullanımda sinir sisteminin güçlenmesinde etkilidir. 

KOLESTEROL VE LESİTİN

Kötü kolesterolü (LDL) düşürdüğüne dair çalışmalar mevcuttur. Bir dergide yayınlanan çalışmada kolesterol hastalarına 2 ay boyunca her gün soya lesitin takviyesi verilmiş ve sonucunda toplam kolesterol seviyelerinin %42, kötü kolesterolün (LDL) %56 oranında azaldığı bildirilmiştir.  Hiperkolesterolemide bir tedavi yöntemi olabileceği düşünülmektedir.

Yumurta tüketiminin kolesterolü arttırdığını düşünüyor ve bu nedenle yumurta tüketmiyor olabilirsiniz. Peki sizce yumurta kolesterolü gerçekten sandığımız gibi yükseltiyor mu? Yumurta sarısının içeriği kolesterolü yükselten bir besin olduğunu düşündürürken içerisindeki lesitin kolesterolü düşürücü özelliği ile bi nevi denge oluşturmaktadır. Bu sebeple kolesterol hastasıysanız yine de günlük 1-2 adet yumurta tüketmek sizi etkilemeyecektir.

ÜLSERATİF KOLİT VE LESİTİN

Ülseratif kolit,  kalın bağırsağın iç yüzeyinin hasar görmesi ve iltihaplanmasına sebep olan bir hastalıktır. Bu hastalık lesitinde bulunan fosfatidilkolin adlı kimyasalın düşük seviyelerde bulunmasına bağlı olarak da gelişebilir. Bağırsak sisteminde salgılanan mukus salgısının içeriğinde fosfatidilkolin bulunur ve kolonun iltihaplanmasını engeller. Bu nedenle ülseratif kolit hastalarında kullanımının faydalı olabileceği düşünülmüştür. Yapılan bir çalışmada lesitin takviyelerinin kullanımı ülseratif kolitli kişilerde bağırsak iltihabını % 50 oranında azaltmıştır. Yine de durumun netliğe kavuşması noktasında daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğu yönünde görüşler de mevcuttur.

EMZİREN ANNELER VE LESİTİN

Emziren bazı kadınlarda sütün gelecek olduğu kanallar tıkalı olabilir. Bu durum emzirmeyi zorlaştırdığı gibi ağrıyı da artırmaktadır. Tıkalı kanallar mastitis (meme enfeksiyonu) geliştirme riski de taşır. Bazı araştırmalar tıkanmış süt kanallarını önleyebileceğini bildirmiştir. Yine de kullanımı için mutlaka uzmana danışılmalıdır.

ALZHEİMER HASTALIĞI VE LESİTİN 

Lesitinden elde edilen kolin bilişsel işlevde önemli rol oynamaktadır. Kolin takviyesi alan sıçanlarda hafızanın daha iyi olduğu bildirilmiştir. Kolin beyindeki sinir iletimlerini artırmaya yardımcı olabilir ve nörolojik bozuklukların semptomlarını hafifletebilir. Ancak bu bulguları destekleyecek daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. 

Bazı uzmanlar aşağıda sıraladığımız hastalıklar için de faydalı olabileceği görüşünde olsa da bu iddiaları destekleyecek çok az çalışma mevcuttur. Bu hastalıklar;

  • Anksiyete,
  • Karaciğer hastalıkları,
  • Safra kesesi sorunları,
  • Egzama veya dermatit (cildin iltihaplanması) gibi cilt hastalıkları,
  • Bilişsel işlev sorunları gibi hastalıklardır.

LESİTİN NASIL KULLANILMALIDIR?

Kullanımı genellikle güvenli kabul edilmiştir. (ABD Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FDA) göre) Fakat net bir kullanım miktarı belirtilmemiştir. Yine de günlük 5000 mg alımı geçmemekte fayda vardır. Piyasada  hap, tablet, kapsül, yumuşak jel, granül, toz, sıvı veya macun olarak bulunur. Toz halini çorba içine karıştırarak da tüketebilirsiniz. Kanada Emzirme Vakfı, emzirme için günde dört kez 1200 mg önermektedir. Kolesterol hastaları için günlük 500-1000 mg kullanım tavsiye edilebilir. Çocuklarda kullanımından kaçınılmalıdır.

LESİTİN YAN ETKİLERİ NELERDİR ?

Bilinçsizce kullanımı sonucunda;

  • Karın ağrısı,
  • İshal,
  • Mide bulantısı,
  • Tükürük artışı,
  • İştah azalması gibi durumlar meydana gelebilir.
  • Soya alerjisi olan kişilerde de nispeten yan etki meydana gelebilir. Fakat uzmanlar soya fasulyesinden yapıldsa dahi alerjiyi tetikleyecek yeterli miktarda soya proteini içermediğini belirtiyor.
  • Bazı çalışmalar uygunsuz dozlarda ve uzun süre kullanımında kalp krizi veya ateroskleroz (atardamarların sertleşmesi) sebep olabileceğini gösteriyor.

LESİTİN EKSİKLİĞİNDE GÖRÜLEN BELİRTİLER

Vücutta eksikliğine sık rastlanmaz fakat eksikliğinde şu belirtiler görülebilir:

  • Unutkanlık,
  • Sindirim problemleri,
  • Öğrenim güçlüğü,
  • Öfke,
  • Obezite,
  • Cilt hastalıkları,
  • Bulantı,
  • Eklem, kas problemleri.

LESİTİNİN ETKİLEŞİME GİRDİĞİ İLAÇLAR

Lesitin takviyelerinin çoğu soya fasulyesinden yapılır. Çeşitli tıbbi durumlar için kullanılır. Çalışmalar çok kısıtlı olduğu için herhangi bir ilaç etkileşimi belgelenmemiştir.

LESİTİN TAKVİYESİ İŞTAH AÇAR MI, KİLO ALDIRIR MI ?

Lesitin takviyesi iştah açmaz ve kilo aldırmaz.

LESİTİN TAKVİYESİ İŞTAH KAPATIR MI ? KİLO VERDİRİR Mİ ?

Lesitin takviyesinin yan etkileri arasında iştah kapatmasına rastlanabilir ama çok kısıtlıdır. Kullanımında kilo verildiğine dair herhangi bir sonuca varılamamıştır.

SONUÇ

Lesitinle ilgili pek çok noktaya değindik ve sağlık üzerine etkilerinden bahsettik. Kolesterolü düşürücü, bilişsel fonksiyonları geliştirici ve karaciğer fonksiyonlarını iyileştirici gibi özellikleri olduğunu artık biliyoruz. Yokluğunda vücut normal işleyişini yerine getiremez fakat dengeli beslenmeyi seçen biriyseniz takviye olarak kullanmanıza gerek olmadığı söylenebilir. Ancak vücuttaki düzeyini etkileyen bazı hastalıklar için takviye kullanılması gerekebilir. Hakkında yapılan çalışmalar çok kısıtlıdır ve daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle ne kadar kullanmanız gerektiğini ve hangi dozlarda kullanmanız gerektiği bir uzmandan yardım alarak belirleyebilirsiniz. Sağlıklı günler! 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir